ÖDEME VE BAĞIŞLARINIZ İÇİN: TEB ŞUBE KODU:651 NO: 9639700 IBAN:TR530003200000000009639700
MARİFET KAPISI
tokat ehlibeyt derneği

4 Dört Kapı 40 Kırk Makam

4 Dört Kapı 40 Kırk Makam Hakkında kısaca bilgi;




Anadolu Aleviliği inanç ve yaşam biçimi olarak binlerce yıldan beri varlığını sürdürerek bugünlere kadar gelmiştir. İnancın özünde değil, fakat geleneksel yaşamda her dönemin kendine özgü değişim ve dönüşümlerini yaşamış; oradan edindiği değerleri kendi öz değerine katarak ilerlemiştir. Bundan dolayı, özünü ve yaşam biçimini anlamadan tam bir tahlilini yazmak olası değildir.

Günümüzde Alevilikle ilgili tartışmaların, sonunda, İslam içi mi yoksa İslam dışı mı gibi tartışmalarla, önü kilitlenmek istendi. Biz bunun aşılacağından umutluyuz. Binlerce yılın bilgelik öğretisi ve yaşam tarzı, öyle kolay kolay yitip gitmeyecek kadar, sağlam temeller üzerine inşaa edilmiştir. Aleviliğin doğru düzgün bir tanımının henüz yapılamamış olması bunun delilidir.

Kimilerine göre, Alevilik İslam’ın özüdür.
Kimilerine göre, çeşitli din ve kültürlerin sentezidir.
Kimilerine göre, kendine özgü bir dindir.
Kimilerine göre ise, bir tür ateizmdir.

Oysa, bu tanımlamaların her birinin kendine özgü bir dayanağı olsa da, son tahlilde, her görüşü çürütecek tezler ileri sürmek mümkündür. Aslında bu durum, tasavvufta sık kullanılan "Fillerle körler" hikayesine çok benzemektedir. Hikaye şöyledir:

Bir odanın ortasına bir fil koyarlar ve körlere, bunun ne olduğunu tanımlamaları söylenir. Eller nereye dokunursa cevap da ona göre değişir. Kimi, bacaklarına dokunur, “sütün”, der, kimi sırtına dokunur, “taht” der, kimi hortumuna dokunur, “süpürge” der. Şüphesiz ki, dokundukları varlık bunlardan hiç biri değildir. Lakin verilen cevaplar dokunulan yerin benzetildiği nesneye de uyar. Ama yine de, dokundukları varlık taht, süpürge, sütun.... değildir. Alevilikle ilgili tanımlamalar da buna benzemektedir. Tasavvuf açısından bakarsak, bu verilen cevaplar çeşitli açılardan Aleviliğin görünen suretleridir. Fakat, bir bütünlük içerisinde ele almayınca doğru bir Alevilik tanımı ortaya çıkmaz.

Alevi ismi de diğer isimler gibi, bize tabi ki sonradan verilmiştir. Bizim için isim, sadece bir semboldür. Asıl öz ise ismin arkasında yatmaktadır ki bunların hepsinin temeli aynıdır. Caferi, Kızılbaş, Bektaşi, Alevi, Tahtacı bu isimler bazılarıdır. Bizler Kaul-u Bela dan beri Allah’a “inandık” diyenlerdeniz. Şeytanın yaptığı gibi “o benden üstün olamaz” diyerek isyan edenlerden değiliz. Allah’ın varlığına, birliğine, büyüklüğüne her zaman, her dönemde ve her peygamberin zamanında inanmışızdır. Peygamberlerin soyunu bilip, onları ilk destekleyenlerden olmuşuzdur. Şu anda bile peygamberlerin soyu, Alevi Dedelerimiz aracılığıyla devam etmektedir. Hiçbir zaman Allah’tan üstün başka bir varlık bilmemişizdir. Puta tapmamışız. Bu yüzdendir ki bizlere, kimi kesimler tarafından, çeşit çeşit isimler takılmıştır. Varsın isimlerimiz dönem dönem değişsin ama özümüz değişmeyecektir.

Aleviliğin temel mayası tasavvufi ve mistik yaşantıya dayanır. Bunu da bize, bir bilgelik, esenlik ve içsel aydınlanma yolu olan "Dört Kapı Kırk Makam" öğretisi anlatmaktadır. Temel maya burada yatmaktadır. Alevi inanç ve öğretisinin bu yanıyla tanınması için harcanan çabanın bir ürünü olarak ortaya çıkan bu yazımız, makamları ayrı ayrı ele almak yerine, onları menkıbeler eşliğinde anlatmayı yeğledi. Hz. Ali’nin: "Her kap kendi hacmince su alır" sözünden hareketle, biz de kendi dilimizin döndüğünce, algıladığımız oranda anlatmaya çalıştık. Umarız canlara faydalı olur.

Menkıbelere özel önem verdiğimiz için bundan sonraki bölümde de geniş yer vereceğiz. Nedenine gelince... Menkıbelerin özelliği, çeşitli mertebelerin katlı anlamlarını içeren, Zen Koan’larına benzemesidir. Kişi, kendi algı, kavrama ve bilgelik düzeyine göre onun iç anlamını anlar. Bu nedenle menkıbeler tıpkı Zen koanları gibi her mertebenin insanına hitap eder.

Sadece sosyolojik ve folklorik, yani zahiri yanına bakılarak onun tanımlanması, bizleri yanıltır ve gerçeğine ulaşmamızı engeller. Ulus, millet, din, ideoloji gibi sıradan ve izafi kavramlara sürükler. Bunlar da, kapitalist sistemin 19.yüzyıldan kalma, eskimiş ve Alevilikle kıyasladığımızda, ancak, zahiri kalan, başka kültürün geçici değerleridir. Oysa, Aleviliğin kültürel ve geleneksel değerleri (zahiri yanı) bunlardan daha insancıl, paylaşımcı ve dayanışmacıdır. Örneğin, Cem, semah, gülbank, musahiplik, kirvelik, hangi yönden bakılırsa bakılsın, daha insancıl (hümanist) değerler olduğu anlaşılır. Bu yüzden bunların anlamları yeniden keşfedilmelidir, diyoruz.

Alevi gelenek ve göreneklerinin Zahiri yanı (dış görünümü) doğru kavrandığında, onların temelinde, Batıniliğin (içselliğin) yattığı anlaşılır.

Aleviliği birçok inanç ve dinden ayıran şeylerden biri de, Aleviliğin tabuları kabul etmeyişi ve bu nedenle de önünün daima açık olmasıdır. Bulunduğu çağın güzelliklerini bünyesinde toplayarak, daima yoluna devam etmiş ve sayısız inanç ve kültürden insanı çatısı altında toplamıştır.

Alevi inanç ve felsefesi, bu çağda da, bir yaşam biçimi olarak varlığını koruyabilir ve içinde yaşadığı dünya kültürleri içerisinde bir alternatif olma özelliğini sürdürebilir.
Bundan en ufak bir şüphemiz yok.

 

   ŞERİAT »  TARİKAT »  MARİFET »  HAKİKAT »
1 İman etmek Tövbe etmek, Edeb’li olmak Alçakgönüllü olmak,
2 İlim öğrenmek Mürşid öğüdüne uymak Bencillik, kinden uzak olmak Kimsenin ayıbını görmemek,
3 Haramdan uzaklaşmak Temiz giyinmek, Perhizkarlık Yapabileceğin iyiliği esirgememek,
4 İbadet etmek İyilik için savaşmak, Sabır ve kanaat Allah’ın her yarattığını sevmek
5 Nikah / Ailesine faydalı olma Hizmet etmeyi sevmek, Haya (Utanma) Tüm insanları bir görmek,
6 Çevreye zarar vermemek Haksızlıktan korkmak, Cömertlik Birliğe yönelmek
7 Peygamberin emrine uymak Ümitsizliğe düşmemek İlim Gerçeği gizlememek
8 Şefkatli olmak İbret almak, Hoşgörü Manayı bilmek
9 Temizliğe dikkat etmek Nimet / cömert olmak) Özünü bilmek ve Tanrısal sırrı öğrenmek
10 Yaramaz işlerden sakınmak Özünü fakir görmek. Ariflik Tanrısal varlığa ulaşmak ve Hakla bir olmak.

Dört Kapı Kırk Makam düsturu ile ilkeleşen inani „insan-ı kamil“ olmaya taşıyan ilkeleri Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli etmiştir. Bu ilkeler aşama aşama olup insanı olgunluğa götürür. Ulu Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli bunları şöyle özetlemiştir: „Kul Tanrı’ya Kırk Makam'da erer, ulaşır, dost olur.“

Sırasıyla Şeriat, Tarikat, Marifet ve Sırr-ı Hakikat olan bu kapıların her birinin 10 makamı vardır. Her Can bu dört kapı ve bu dört kapı içinde kırk makamdan geçerek, ruhunu ve benliğini erdemli hale getirerek insan-ı kamil olur.


A) Şeriat kapısının makamları:
1. İman etmek,
2. İlim öğrenmek
3. İbadet etmek
4. Haramdan uzaklaşmak
5. Ailesine faydalı olmak
6. Çevreye zarar vermemek,
7. Peygamberin emirlerine uymak
8. Şefkatli olmak
9. Temiz olmak
10. Yaramaz ve sakıncalı işlerden sakınmak

Şeriat Kapısı’nı ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz:
Kendi öz benliğini kötülükten arıtmayan, gelişmemiş, olgunlaşmamış insanın, din kuralları ve yasalar zoruyla eğitilmesi, kişilere ve topluma zarar verecek hareketlerde bulunmamasına meydan verilmemesidir.

 
B) Tarikat kapısının makamları
1. El almak / Tövbe etmek
2. Mürşidin öğütlerine uymak
3. Temiz giyinmek
4. İyilik yolunda çalışmak
5. Hizmet etmeyi sevmek
6. Haksızlıktan korkmak
7. Ümitsizliğe düşmemek
8. Ibret almak
9. Nimet dağıtmak
10. Özünü fakir görmek

Tarikat Kapısı’nı ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz:
Insanın kendi öz iradesiyle hiç bir dış zorlama olmadan her türlü kötülüğü benliğinden kovabilmesi, elinden gelebilecek tüm iyilikleri hiç kimseden esirgememesi aşamasıdır.

 


C) Marifet kapısının makamları
1. Edepli olmak
2. Bencillik, kin ve garezden uzak olmak
3. Perhizkârlık
4. Sabır ve kanaat
5. Utanmak
6. Cömertlik
7. İlim öğrenmek
8. Hoşgörülü olmak
9. Özünü bilmek
10. Arif olmak

Marifet Kapısı’nı ve makamlarını şöyle özetleyebiliriz:
Duygu ve ilimde en yüksek düzeye ulaşmak, tanrisal sı®ları fark etmektir.



1. Alçakgönüllü olmak
2. Kimsenin ayıbını görmemek
3. Yapabileceğin hiçbir iyiliği esirgememek
4. Allah’ın her yarattığını sevmek
5. Tüm insanları bir görmek
6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek
7. Gerçeği gizlememek
8. Manayı bilmek
9. Tanrısal sırrı öğrenmek
10. Tanrısal varlığa ulaşmak


D) Hakikat kapısının makamları

Hakkı görmek, zaman ve mekan üstü Tanrısal Dem’in kudreti içinde Devr-i Alem’e dönmektir.

 

Berlin Alevi Toplumu 
Inanç Kurulu (Dedeler)

 
ADRESE HAVALE: Erkan Yazargan Semerkant Mah. Murat Apt. No:32 TOKAT CEBE HAVALE: +90 535 063 84 23 Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol